Pompeii’de yeni keşifler: Yılanlarla süslenmiş bir mutfak tapınağı, dev bir fırın ve ‘pizza’ resmi

Yeni kazı çalışmaları en son 19. yüzyılın sonunda araştırılan Via Di Nola caddesinde yapılıyor.

Arkeologlar o dönemde caddedeki evlerin ön cephelerini açmayı başarmış ancak binaların içinde çalışma yapamamıştı.

Keşifler sırasında yalnızca bir çamaşırhane bulunmuştu.

Şimdi ise caddeyi kaplayan kül ve bezelye büyüklüğündeki taşlar kademeli olarak temizleniyor.

BBC’ye yaklaşık 3 bin metre kare büyüklüğündeki alanı gezmek için özel izin verildi.

Arkeolog Gennaro Iovino, Via Di Nola Caddesi’ndeki bir binaya ait kazı çalışmalarını gösteriyor.

Iovino “Pompeii’de her evdeki odanın kendi mikro hikâyesi var. Bu mikro hikâyeleri ortaya çıkarmak istiyorum,” diyor.

Iovino’nun gösterdiği binada dev bir fırın var. Bu fırın günde 100 ekmek pişirebilecek boyutta.

Ancak binanın ön cephesi düşünüldüğünde bunun bir dükkân değil, etraftaki lokantalara ekmek dağıtan bir toptancı olduğuna inanılıyor.

Pompeii’de şimdiye kadar yaklaşık 50 fırın daha bulundu.

Haziran ayında Pompeii’de yeni bir freskin bulunduğu duyurulmuştu.

Keşfedilen duvarda etrafı nar, hurma, fındık ve meyvelerle çevrili, gümüş bir tepsi üzerinde yuvarlak bir ekmek parçasının pizza olabileceği düşünülmüştü.

Ancak o tarihlerde İtalya’da domates ve mozzarella olmadığı için bu aslında mümkün değil.

Ama yine de bu freskin büyük heyecan yarattığı aşikâr. Şimdi duvarı hava şartlarından korumak için üzerine bir örtü örtülecek ve özel bir dolgu macunu ile işlenecek.

Pompeii’de Vezüv Yanardağı patlaması sırasında kaç kişinin öldüğünü bilmiyoruz.

Şimdiye kadar yapılan çalışmalarda toplamda 1300 ila 1500 iskelet bulundu.

Yeni çalışmada bulunan iskeletler arasında iki kadın ve cinsiyeti bilinmeyen bir çocuk var.

İskeletlerin pozisyonuna bakıldığında bu kişilerin kendilerini korumaya çalıştığını görebiliyoruz.

Ancak dağdan yağan ağır küllerle çatının çöktüğü ve taşların bu kişileri ezdiği düşünülüyor.

Kazıda yapılan keşiflerden bir tanesi ise bir yatak odası ve yanmış bir yatak.

Arkeologların teorilerinden biri panik içinde kaçmaya çalışan insanların odadaki bir lambayı devirdiği ve bu yüzden yangın çıktığı yönünde.

Yatak sadece duvarlara ve zemine kazınmış geniş dış hatlarıyla tanınabiliyor.

Kalıntılara yakından bakınca ise kararmış yatak örtüsü parçaları ve şiltenin dolgusunu görebiliyoruz.

Pompeii kazı alanının direktörü Gabriel Zuchtriegel “Patlama sırasında kimlerin kaçamadığını anlamak çok ilginç olur. Bunlar ağırlıkla erkek miydi yoksa kadın mıydı? Belki kalıp evlerini korumaya çalışanlar vardı. Evi olmayanlar da belki hemen kaçıp gitti,” diyor.

Şimdiye kadar kazılan alanın arka tarafına doğru üç odayı çevreleyen geniş bir duvar bulunuyor.

Küllerin temizlenmesiyle bu duvarda yepyeni sanat eserleri keşfediliyor.

Ortadaki odada muşambayla örtülü bir fresk var.

Burada Aşil’in Truva Savaşı’nda çatışmadan kaçmak için kadın kılığında saklanmaya çalıştığı anlar resmediliyor.

Üçüncü oda ise tapınak alanı olarak kullanılan bir mutfak.

Mutfağın duvarında iki sarı yılan bordo bir arka plan üzerinde resmediliyor.

Bu odada insanların tanrılara adak sunduğu düşünülüyor.

Yılanların ise tanrılar ve insanlar arasındaki bir bağlantıyı simgelediğine inanılıyor.

Yeni keşiflerin etrafına koruyucu iskeleler kuruluyor ve gelecekte turistler için bir yürüyüş yolu inşa edilmesi planlanıyor.

Pompeii kazı alanının direktörü Gabriel Zuchtriegel “İnsanlar bazen ‘Ne bulmak istiyorsunuz, ne arıyorsunuz?’ gibi sorular soruyor ama bunlar yanıltıcı sorular. Burada bilinmeyeni arıyoruz. Sürprizleri bulmaya çalışıyoruz. Keşiflerin hepsi birer delil ve hepsi bizi bir yere ulaştırıyor ama yolculuğun tam olarak nereye doğru ilerlediğini bilmiyoruz,” diyor.