İsrail Cumhurbaşkanı Herzog Washington’la gerginlik sürerken Kongre’ye hitap edecek

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İsrail’de hükümetin yargı sistemini değiştirme girişimlerine rağmen ülke demokrasisinin sağlam olduğu yönünde Amerika’ya güvence vermek için bugün ABD Kongresi’ne hitaben bir konuşma yapacak.
Başkan Joe Biden, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’la dün yaptığı görüşmede Amerika’nın İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu hükümetiyle yaşadığı gerginliklere rağmen iki ülke arasındaki yakın bağları öne çıkardı.
Herzog, dün Beyaz Saray’da gazetecilere yaptığı açıklamada, “İsrail demokrasisi sağlam ve dirençli. İsrail’deki mevcut tartışmayı tüm yönleriyle İsrail demokrasisinin gücüne bir övgü olarak görmeliyiz” demişti.
Isaac Herzog’un babası Chaim Herzog, 1987 yılında İsrail Cumhurbaşkanı’yken Amerikan Kongresi’nin her iki kanadına hitap eden bir konuşma yapmıştı. ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi’nin ortak oturumuna hitap etmek, Washington’un yabancı devlet adamlarına verdiği en yüksek itibar olarak değerlendiriliyor.
Konuşma daveti, geçen yıl Kongre liderleri tarafından İsrail’in kuruluşunun 75’inci yıldönümü nedeniyle Herzog’a iletilmişti.
Ancak Herzog’un Kongre’de konuşma yapması birçok tartışmayı beraberinde getirdi.
İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da yerleşimleri genişletmesi, İsrail hükümetinin yargı reformu adımı ve Washington’un İsrail-Filistin meselesine iki devletli çözüm olasılığının azalması nedeniyle iki ülke arasındaki ilişkilerde gerginlik havası hakim.
İsrail hükümetinin anti demokratik olduğu gerekçesiyle sokak protestolarına yol açan yargı reformu önerisi, Yüksek Mahkeme’nin yetkisini kısıtlama, hükümete ise yargıç atamalarında karar verici olmayı içeriyor.
Bazı Kongre üyelerinden Herzog’un konuşmasını boykot kararı
ABD Kongresi’nin ilerici kanadı, Herzog’ın konuşmasını boykot edeceklerini söylemişti.
Filistin kökenli Michigan eyaletinden Temsilciler Meclisi Üyesi Rashida Tlaib, Twitter mesajında, ortak oturuma katılmayacağını bildirdi ve “İnsan haklarını savunan tüm Kongre üyelerini bana katılmaya çağırıyorum” dedi.
Ilhan Omar, Jamaal Bowman ve Alexandria Ocasio-Cortez de Herzog’un konuşmasını dinlemeyeceklerini bildirdi.
Omar, Twitter mesajında, konuşmaya “hayatta katılmayacağı” ifadesini kullandı.
Omar, “İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un konuşması, İsrail tarihinin en sağcı hükümeti adına, hükümetin Filistinliler’in devlet olma umutlarını açıkça ‘yıkma’ sözü verdiği, barış ve iki devletli çözümün tabutuna adeta çivi çakıldığı döneme denk geliyor” dedi.
ABD Kongresi üyelerinin yabancı liderlerin konuşmalarına katılmaması olağandışı değil. Bazı Kongre üyeleri, insan hakları kaygıları gerekçesiyle Hindistan Başbakanı Narendra Modi’nin Haziran’da Kongre’de yaptığı konuşmaya katılmamıştı.
2015’teyse İsrail Başbakanı Netanyahu’nun Kongre konuşmasını 50’den fazla Demokrat Partili Kongre üyesi boykot etmişti. Konuşma, Kongre’deki Cumhuriyetçiler’in kucaklaması, dönemin başkanı Barack Obama’nın İran politikasının ise gözardı edilmesi olarak algılanmıştı. O dönemde Başkan Yardımcısı olan ve bu nedenle Senato’nun da başkanı sayılan Joe Biden da Netanyahu’nun konuşmasına katılmayanlar arasındaydı.
Herzog’un bugün öğleden sonra Başkan Yardımcısı Kamala Harris’le biraraya gelmesi bekleniyor. Görüşmede iklimle uyumlu tarımı desteklemek, Ortadoğu ve Afrika’daki kritik su kaynaklarını iyileştirmek amacıyla beş yıllık ve 70 milyon dolarlık ortak anlaşma imzalanacak.
Biden ve Herzog en son Ekim’de Beyaz Saray’da görüşmüş, Netanyahu da Aralık’ta göreve yeniden başlamıştı.
Başkan Biden Pazartesi günü Netanyahu’yu bu yılın ilerleyen aylarında Washington’a davet etti.
Biden, bu daveti, Yahudi yerleşim yerleri ve yargı reformu kaygıları nedeniyle bir süredir bekletiyordu.
İsrail hükümetinin yargı reformunu destekleyenler, Yüksek Mahkeme’nin aşırı müdahaleci hale geldiğini ve yapılacak değişikliklerin etkili yönetime katkı sağlayacağını savunuyor.
Reforma karşı çıkanlar ise yapılması önerilen değişikliklerin Yüksek Mahkeme’yi zayıflatacağı görüşünde. Anayasası olmayan ve tek kanatlı parlamentonun hükümetin egemenliğinde olduğu İsrail’de Yüksek Mahkeme, medeni haklar ve özgürlüklerin korunmasında kritik olarak görülüyor.